Ana içeriğe atla

Dost Şair’e

Şiirin Hikayesi



gönülden hissedersiniz bazı şeyleri..anlatsanız da kelimeler dudaklardan intihar ederek çıkarlar..şair ilk günden beri destek oldun bize ustamdın, en kötü günümde sesini hissetmek ..sevgili İlker Pamukçu usta'ya saygı ve sevgilerimle..
...




martıların ağlamaklı gözleri
şairin dizeleriyle sürmelenir.
şehir hatları vapuru ağlasa da
bulutların kat kat döşekleri altında
sisin çökmesine dayanmaz
Üsküdar Vapuru cefakardır seslenmez
aşıktır şairane
sisin o işveli kaprisine...


simit tablasından bir simit almış
yamak ustanın dostluk seferinden
doyulmaz tadına...
susam temizlemeye razıyken
vefa duygusunun yıpranmamış tazeliğini
bu dizelerde bulmak ömüre değer katar..
yazılan satırlara şiir tohumları dökülür
ruhun acısı bir bir dizelerde sökülür


usta, martılar,adalar ve istanbul
gerçekler hicvedilir dizelerde
anlaşılacak dersler var sözlerde
eleklenmiş yüreğinde sevdalar bin olsa da
neye yarar elde kalan daima bir tane.
bir ses sonunda "hacet kalmadı beyler" dese de
ruhlarda esen bir rüzgarla gelir dostun
kurak mevsimlere dua olan dizesi..


dut ağacının su bulan çatalına
dostluk çiçeğinin şiire gömülmüş tohumuna
cansuyu dökülür gözlerden
ve ruha işleyen kanaviçe bir ağıttan.
tiner kokuları bir melek ve bir şair
şiir böylesi bir anda dostluğu anlatır.


ıhlamurların dost kokusu sarmışken
kapımın önündeki ağaçtan
orkidenin huysuz ama güzel
görüntüsü atar beni bir şiirin
anlatamadığım kurgusuz derinine.


martıların gözyaşlarında minnet vardı
bu sade ve içten bir şiirdi.
bulutlar martıların gözyaşlarını silmeye uzanırken
sarılmıştı kollar dizelerin ucuna
ve tutundular dallarında dostlukla yaşama..


Selma Dönmez 16 haziran 2009

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

susmak ve susamak arasında bir yaşam

İNdi Tİ sesiyle HAR bırakarak sevgi liler günü hediyesi bu dedi sesizce _______________________________________________ saniye ucunda _ziftin peki _ yaşam sevindi son üzülmeydi bu arsızlığı tanımayan taba bir ruhun bun kazanı kaynadı karadelik sınırında kaç renkti travmalar tutundu en koyusuna  yanılgıydı hep  aşk sevişemedi gökyüzünde k araf atmalar elma yasakken elmaydı, yasaksa çekici... ellerini buz boşluğuna atmadan  kaç asır geçti düşünme kuyularında sonsuzluk veya onsuzluk seçimlerinde intiharlarını yazdı sil baştan ya günahın cazibesi vardı, ya da cazibenin günahı... istanbul saten çarşaf gibi sarmadan didiklerken karadul masum bir beyni  Yarım kalmış bir  şiir in Son dizesinde kumtaşı duvar tonunda esrik tenler  İN sesi lacivert Tİ sesi  siyah tı  HARis bir  aşk a kelepçeli pembe ikinci bir şans aramadı harrran gürran /tuttu attı gençliği imiğinden... Susarak Yaşamak ve susarak ölmek/ susayarak  aşk a ve anlatmaya ...susmamalı, susamamalı gençler!

Her yolculuk bir kendine dönüştür

mimiksiz günlerde kutluyorum seni özgürlüğüm aksak bir kent şerefine  bem beyaz  kadehim sıkılmış şairlerin bunları camlara vuruyor gül mekten çıldırıyorum oransız bir semtte oranlı bir kahve içiyorum seninle kendime geliyorum genç bir binayı griye boyamışlar halinden memnun hiç ağlamıyor göz  kırpıyorum epeydir garip şeyler oluyor bir dramın kolunu tutuyorum seviyorum diye bağırıyorum aşık değilim biliyorum kentimi terkediyorum  kapat müziği muavin  bu kentte bağ görmeden büyüdüm ben... aksak kentim ana kentim kal kapkara  memleketi biz mi kurtardık  buradan yıllarca?  özgürlüğüm her şeyim  muavin geldi mi hareket saatim?   Selma Dönmez 4 mart 2013

Ben böyle bir resimde öldüm

çiçek   çiçek ti tuval, sen suyla oynadın tüm  şiir lerimin arasında çocuk lar kar topu attı eldivenlerinde yıldızlarla alışmalı, sen  çocuk ları boya, ben uçarım dizelerin aryasında  aldırma karlara  *********** renkleri karıştırıp  hüzün leri bağlar  her darbe imlası  dünya  dillerinin kırmızı  kaç tondur yakılan yaşamlarda kim dedi ağlamadığını hey canım renklerin  bir omuza dayamıştır bazen başını bir kılıç kınından çıkıp bölmüştür  sonra tüm yaşanmışlıkları  fırça ve kalem  dilsiz kahvesi kadar dingin ve anlaşılır  şairin dili kalemi,  şiir ler elleri sözcükleri ruhlara serper dizeler bakar tuvallere aşıkane şiir  kirletmez hiç bir tablonun renklerini renkler ustaların ellerinde yaldız yaldız sarıya aşık olana dek  mor bir salkımda kaybolur mu umutlar alışmalı, ağlar renk fazlasında suluboyalar ben hint sarısı bir güne doğdum  İstanbul sensizdi resimler  vapurları kim boyamıştı böyle ustaca?  kim yıkadı  kelime leri sormadan ressama ben böyle bir resimde öldüm  İstanbul   göz yaşl