kızıl ormanlar sonbahar saçlarımda
gözlerim köyün delisi
ellerim bayram mendili
kınalı nakış desenlerinde dünyayı seyrediyorum
bir geminin sacına dayayıp kulağımı
deniz kızlarının aryasını dinlemişliğim var
şarkı dilimin ucunda da okyanus orkestrası bana eşlik etmiyor
siz ağlamayın hüzün senfonisinde inliyorum
narkoz makamında şarkılar dinliyorum
tüm makamları sevenlerine terkettiğim günden beri
yüzlerce nota beynimde sol anahtarına nikahlı
gülmemelisiniz belki sizin bir notanız bile yoktur
ruhlarına aşık olduğum adamların
bilcümle çocukluğunun kuyusuna düşüyor anı kovalarım
tek bir yüz çizgisinde görünen gül ömrünü kül edişin
deli zırvası hikayelerinin sığınağındayım
rüyalarım deli dolu
dolu yağar kentime bir gök güvercin üstünde aya giderim
tüm gerilim romanları benim filmim olur
sabaha karşı yorgansız deli rüyaları yorma kitabındayım
kitapları sevmeyi saç okşamayla karıştırdığım günden beri tek ayak üstündeyim
tekine gerek olanları aramada kentimin tüm kapılarındayım
yanmasın diye mevsimler tablosu yastığım
kalp yangınlarında gözyaşlarım nefer oluyor
sonra gülüyoruz aramızda, şiirleri okuyup koyu bulamaç kıvamlı
çiçekler topluyoruz cümle aralarından
rengarenk kırlarda yedi cüceleri buluyorum
palyaçolardan hala korkuyorum
sinmiş ruhumu teselli eden anlamsız bir bakışla süzüyorum
"ağlama ölenlere, ağla deliliğime"
şarkı değil ki bu biliyorum boş veriyorum
delice sulara atlayan delileri seviyoruz baş parmağımla
" atın iyisine doru, insanın iyisine deli" denir
diye ekliyor baş parmağımdaki çizgi adam
gülmüyorum o da gülmüyor kimse gülmüyor
sadece köyün delisi gözlerim gülüyor aynalarda görüyorum
Selma Dönmez 19 ocak 2014
Yorumlar
Yorum Gönder