Ana içeriğe atla

Belki de...


Kalbime gömdüm kendimi saklanmak için
Tüm acıların alazı bana, yanmalı yargılarım!
Sevda yaşanmalı; eller tutulmalı gözler bakılmalı
Âşık asacak ağaçlar hangi gezegende yetişir?
Saki dağıtır; içer, ağlar belki de güler
Neler parçalanır - bilir insan ruhunda 
Kadehlerin kahkahasını boğmak için aranan okyanus hangi ana karaya yakındır?
Ve ben…
Ve ben kadehte bir okyanus olduğuna kandım belki de

Duman grisi, süt beyazı veya kül sarısı
Maden kömürü, rengârenk olsa tenler ne olur?
İnsanlıktan vazgeçmenin bedeli, beyazdan başka renk tanımayanların ruhu kadar kara mıdır?
Ve gül
Ve gülkurusu bir renk değildi belki de

Tüm aşklarımı öldürdüm, sevgilerimi dut yapraklarında beslerken
Katilim, kirliyim - kelimelerimi yıkayıp cümlelerle arındırmadım
Düğüm atıp bağlaçlara zincir çektim virgüllerle
Nokta nokta yanar yaşam
Koyu renk boyanır tüm masallar yıkılmazsa yargılar 
Ve her şey…
Ve okuduğum her şey yanlıştı belki de



Balyozlar gerek kalplere takılan kulplara
Kırılmazsa yargılar duygusuz artık tüm algılar
Her kesin yargı yaşamda bir yanılgı, bir şarkıdır dünya - kim nasıl söylerse söylesin
"Merhaba! Yarın seni göremeyebilirim ama sevdiğimi bilmelisin." 
Ve yanılgılar...
Ve yanıldığını kabul eden uzaylılar vardır belki de

Şiirlerim merdiveni yıldızlara çıkmanın 
Sözcüklerimle yaşar tüm evrenim 
Ruhsuz neft gecede ayaz kalp gölgeli, aksi sedası iadeli
Ve dağlar…
Ve küstüğüm dağın odununu yakmamalıydım belki de

Aklımın at gözlüğü yargılarım nasıl kırsam - aşk bir rüyanın suya anlatımıydı
Ve hiçbir şey…
Ve bildiğim hiçbir şey doğru değildi belki de




Koy bavula anıları, al eline yargılarının balonlarını, ver bir mola ve dağıt evrenin
en kör noktasına


 Selma Dönmez 31 aralık 2013

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Her yolculuk bir kendine dönüştür

mimiksiz günlerde kutluyorum seni özgürlüğüm aksak bir kent şerefine  bem beyaz  kadehim sıkılmış şairlerin bunları camlara vuruyor gül mekten çıldırıyorum oransız bir semtte oranlı bir kahve içiyorum seninle kendime geliyorum genç bir binayı griye boyamışlar halinden memnun hiç ağlamıyor göz  kırpıyorum epeydir garip şeyler oluyor bir dramın kolunu tutuyorum seviyorum diye bağırıyorum aşık değilim biliyorum kentimi terkediyorum  kapat müziği muavin  bu kentte bağ görmeden büyüdüm ben... aksak kentim ana kentim kal kapkara  memleketi biz mi kurtardık  buradan yıllarca?  özgürlüğüm her şeyim  muavin geldi mi hareket saatim?   Selma Dönmez 4 mart 2013

aslında soğuktu tüm mevsimler...

aslında soğuktu tüm mevsimler... gözlerin soğuk, gözlerin yağmur gözlerin gözlerimde donar her sonbahar gözlerin ıslanmasın sevgili ruhumda kuzey rüzgarları var boran olur eskimiş tüm aşklar mor bir yıldızın arkasından bakan nefti bir aydır bakışın gözlerin ıslanmasın sevgili kalbimin buz kalıplarını kırar ve hala yanan ateşime aşk banar mevsim soğuk olunca ruhumda hissederim saçlarının donduğunu yokluğun soğuk , mevsim soğuk; ne bileyim aşka neler olduğunu? "Selma Dönmez"

susmak ve susamak arasında bir yaşam

İNdi Tİ sesiyle HAR bırakarak sevgi liler günü hediyesi bu dedi sesizce _______________________________________________ saniye ucunda _ziftin peki _ yaşam sevindi son üzülmeydi bu arsızlığı tanımayan taba bir ruhun bun kazanı kaynadı karadelik sınırında kaç renkti travmalar tutundu en koyusuna  yanılgıydı hep  aşk sevişemedi gökyüzünde k araf atmalar elma yasakken elmaydı, yasaksa çekici... ellerini buz boşluğuna atmadan  kaç asır geçti düşünme kuyularında sonsuzluk veya onsuzluk seçimlerinde intiharlarını yazdı sil baştan ya günahın cazibesi vardı, ya da cazibenin günahı... istanbul saten çarşaf gibi sarmadan didiklerken karadul masum bir beyni  Yarım kalmış bir  şiir in Son dizesinde kumtaşı duvar tonunda esrik tenler  İN sesi lacivert Tİ sesi  siyah tı  HARis bir  aşk a kelepçeli pembe ikinci bir şans aramadı harrran gürran /tuttu attı gençliği imiğinden... Susarak Yaşamak ve susarak ölmek/ susayarak  aşk a ve anlatmaya...