Ana içeriğe atla

dar uykuların koyuluğu


çocuklar gelecektir çocukları ölen toplumun geleceği de ölür
-----------------------------------------------------------------------------



yağmur yağarken kentin rüyalarına 
dilek tutulmaz mı yağmur tanelerinden

toprağın altı soğuk
varmasa çocuklar keşke oraya

yatıp har uykuların koyusunda 
uyanmak masum ölümlerin gün doğumunda

boşuna koşturmaların sıkıntısı- gelmişe geçmişe ağıt- rüyalarla...




yön neydi, kim dağıttı yaşama
pusulası şaşmış soruları 
bir masa iki sandalye
ağlarken tombul semaver
anlamaz mıydı yanıtları?



toprağın altı karanlık
almasa koynuna keşke çocukları


gölge kalkmadan yatsa dilek yastıklarına
bir selam gidip gözyaşı olsa
ötede bir yastığın renklerini parlatmaya
anmadan kentin çöpüne atılmış yılları

boşuna ölmelerin gözyaşları gelmişe geçmişe ağıt rüyalarda...

satılmayan ne bırakır
kağıt parçalarına vurulmuş
çürük çarık kalpler sarmaşığı 
dar alanlar koyuluğunda 
sessiz sessiz ağlarken 
çocuksu kentin zarafeti

toprağın altı sessiz 
kabul etmese keşke çocukları

bu gece 
yağmur yağdı durmaksızın 
zamansız uyumalarına kentin

boşuna çabalamanın ağrıları- gelmişe geçmişe ağıt- rüyalarda

koyu bir masal şimdi hiç bir renkle parlatamadığın...

----------------------------------------------------------------


ölü çocuklar ölüm çocuklarını doğurur 
çocuklarına ağlamayan topraklarda ot bitmez bahar gelmez
bir ağaç altında rüya göremeden herkes taşa yazar çocukluğunu...



 Selma Dönmez 9 nisan 2014

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

susmak ve susamak arasında bir yaşam

İNdi Tİ sesiyle HAR bırakarak sevgi liler günü hediyesi bu dedi sesizce _______________________________________________ saniye ucunda _ziftin peki _ yaşam sevindi son üzülmeydi bu arsızlığı tanımayan taba bir ruhun bun kazanı kaynadı karadelik sınırında kaç renkti travmalar tutundu en koyusuna  yanılgıydı hep  aşk sevişemedi gökyüzünde k araf atmalar elma yasakken elmaydı, yasaksa çekici... ellerini buz boşluğuna atmadan  kaç asır geçti düşünme kuyularında sonsuzluk veya onsuzluk seçimlerinde intiharlarını yazdı sil baştan ya günahın cazibesi vardı, ya da cazibenin günahı... istanbul saten çarşaf gibi sarmadan didiklerken karadul masum bir beyni  Yarım kalmış bir  şiir in Son dizesinde kumtaşı duvar tonunda esrik tenler  İN sesi lacivert Tİ sesi  siyah tı  HARis bir  aşk a kelepçeli pembe ikinci bir şans aramadı harrran gürran /tuttu attı gençliği imiğinden... Susarak Yaşamak ve susarak ölmek/ susayarak  aşk a ve anlatmaya ...susmamalı, susamamalı gençler!

Her yolculuk bir kendine dönüştür

mimiksiz günlerde kutluyorum seni özgürlüğüm aksak bir kent şerefine  bem beyaz  kadehim sıkılmış şairlerin bunları camlara vuruyor gül mekten çıldırıyorum oransız bir semtte oranlı bir kahve içiyorum seninle kendime geliyorum genç bir binayı griye boyamışlar halinden memnun hiç ağlamıyor göz  kırpıyorum epeydir garip şeyler oluyor bir dramın kolunu tutuyorum seviyorum diye bağırıyorum aşık değilim biliyorum kentimi terkediyorum  kapat müziği muavin  bu kentte bağ görmeden büyüdüm ben... aksak kentim ana kentim kal kapkara  memleketi biz mi kurtardık  buradan yıllarca?  özgürlüğüm her şeyim  muavin geldi mi hareket saatim?   Selma Dönmez 4 mart 2013

Ben böyle bir resimde öldüm

çiçek   çiçek ti tuval, sen suyla oynadın tüm  şiir lerimin arasında çocuk lar kar topu attı eldivenlerinde yıldızlarla alışmalı, sen  çocuk ları boya, ben uçarım dizelerin aryasında  aldırma karlara  *********** renkleri karıştırıp  hüzün leri bağlar  her darbe imlası  dünya  dillerinin kırmızı  kaç tondur yakılan yaşamlarda kim dedi ağlamadığını hey canım renklerin  bir omuza dayamıştır bazen başını bir kılıç kınından çıkıp bölmüştür  sonra tüm yaşanmışlıkları  fırça ve kalem  dilsiz kahvesi kadar dingin ve anlaşılır  şairin dili kalemi,  şiir ler elleri sözcükleri ruhlara serper dizeler bakar tuvallere aşıkane şiir  kirletmez hiç bir tablonun renklerini renkler ustaların ellerinde yaldız yaldız sarıya aşık olana dek  mor bir salkımda kaybolur mu umutlar alışmalı, ağlar renk fazlasında suluboyalar ben hint sarısı bir güne doğdum  İstanbul sensizdi resimler  vapurları kim boyamıştı böyle ustaca?  kim yıkadı  kelime leri sormadan ressama ben böyle bir resimde öldüm  İstanbul   göz yaşl