Ana içeriğe atla

kim kovdu yarasaları ?




bir kayanın üstünde üç karga
kırıyorlar kelimelerin belini
kara mezar yarasaları tecavüze uğramış
çığlıklarından belli...

kim kovdu yarasaları
beni mi buldunuz tek sersem?




sanrıların eşiği; nöbet sabahlarında karışır düşünceler. karınca kararınca kararmış mıdır dersin?



sedasız hecelerde atılmış adımlar beyaza
gözyaşları arkadaş değil artık
eder tüm dualarını bildiği dilde
başka dil bilmez geceler

kim kovdu yarasaları
yeni bir dil mi öğrensem?



zırlamaların başlangıcı; adım atılır eşikten... balon perisi sonunda uçacak diye bir kural mı vardı? hangi bilmiş söylemiş?


yastıkla kavgalı olmak
ağlayamamak kadar acıtırken
ne melek ne şeytan yanımda artık
hepsi başka omuzlarda
ve uyku atlas okyanusunda bir dalga...

kim kovdu yarasaları
ver uykularımı sahiplendiysen?




eşikten atlamadan paspası siler karanlığın saçları; taramalı mıyım? siyahı seviyorum ve geceler çok şımarık sevenine



karamelleşir acılar
yıldızların paraklığında
uyanmak neydi anımsamıyorken
uyumak eski bir anı mı sahiden?

kim kovdu yarasaları
masal mı dinlesem?



uyku, karanlıkta mutluluğun kollarına atıyormuş; ben gece mutluyum doktor. sen uyu! yalan mı söyledim acaba?




şiirler sessiz beklerken
uykunun eteklerinde
tüm şarkılarda en az bir dize
sanki benim... kalbimin kaleminden

kim kovdu yarasaları
kayıp ilanı mı versem?



gecenin nikahı düşerken yıldızlara, güneş kör bakar ayın ellerindeki ağlamaların tüm anlamlarına


geceyi güne çeviren yarasalar
yeni bir yuva bulmalı
ve ruhum martıların çığlığında
yastığı yüzüne dayayıp
rüya denen aşkıyla buluşmalı









Selma Dönmez 15/10/2011

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Her yolculuk bir kendine dönüştür

mimiksiz günlerde kutluyorum seni özgürlüğüm aksak bir kent şerefine  bem beyaz  kadehim sıkılmış şairlerin bunları camlara vuruyor gül mekten çıldırıyorum oransız bir semtte oranlı bir kahve içiyorum seninle kendime geliyorum genç bir binayı griye boyamışlar halinden memnun hiç ağlamıyor göz  kırpıyorum epeydir garip şeyler oluyor bir dramın kolunu tutuyorum seviyorum diye bağırıyorum aşık değilim biliyorum kentimi terkediyorum  kapat müziği muavin  bu kentte bağ görmeden büyüdüm ben... aksak kentim ana kentim kal kapkara  memleketi biz mi kurtardık  buradan yıllarca?  özgürlüğüm her şeyim  muavin geldi mi hareket saatim?   Selma Dönmez 4 mart 2013

aslında soğuktu tüm mevsimler...

aslında soğuktu tüm mevsimler... gözlerin soğuk, gözlerin yağmur gözlerin gözlerimde donar her sonbahar gözlerin ıslanmasın sevgili ruhumda kuzey rüzgarları var boran olur eskimiş tüm aşklar mor bir yıldızın arkasından bakan nefti bir aydır bakışın gözlerin ıslanmasın sevgili kalbimin buz kalıplarını kırar ve hala yanan ateşime aşk banar mevsim soğuk olunca ruhumda hissederim saçlarının donduğunu yokluğun soğuk , mevsim soğuk; ne bileyim aşka neler olduğunu? "Selma Dönmez"

orkide üstünde katran

Şiirin Hikayesi deniz börülcesi ve çiğ köfte bir tabakta, tutunamadılar imbatta; otuz yıl da olsa ------------------------------------------------------------------------------------------------ sersemoş bu şiir sana...bencil aşıklar kendi türküsünü söyler dediğimde sevmiştin ya...bırak bencil aşıkları otuzbeş yılın ardına ve sakın dönüp bakma... sevgiler izmire ve sana... -------------------------------------------------------------------------------- düşüncenin resmini çizemedi ki hiç mektup yazmayalı binlerce yıl oldu bunlımdayken tüm şiirler saçmalar harfler, anlamlara yalnızlık düşer *************************************************** iki siyah boncuğun pırıltısıyla sözcükler ruhuna harf harf giderken sonuçsuz savaş sevişmeleridir müebbet kırılganlığın adı                           yürek sözlüğüne bir yazık eklenir var...