Ana içeriğe atla

susmak ve susamak arasında bir yaşam


İNdi Tİ sesiyle HAR bırakarak
sevgililer günü hediyesi bu dedi sesizce

_______________________________________________











saniye ucunda _ziftin peki _ yaşam
sevindi son üzülmeydi bu
arsızlığı tanımayan taba bir ruhun
bun kazanı kaynadı karadelik sınırında




kaç renkti travmalar
tutundu en koyusuna 
yanılgıydı hep aşk
sevişemedi gökyüzünde karafatmalar




elma yasakken elmaydı, yasaksa çekici...





ellerini buz boşluğuna atmadan 
kaç asır geçti düşünme kuyularında
sonsuzluk veya onsuzluk seçimlerinde
intiharlarını yazdı sil baştan





ya günahın cazibesi vardı, ya da cazibenin günahı...





istanbul saten çarşaf gibi sarmadan
didiklerken karadul masum bir beyni 
Yarım kalmış bir şiirin Son dizesinde
kumtaşı duvar tonunda esrik tenler 




İN sesi lacivert Tİ sesi siyahtı 
HARis bir aşka kelepçeli
pembe ikinci bir şans aramadı






harrran gürran /tuttu attı gençliği imiğinden...



Susarak Yaşamak ve susarak ölmek/ susayarak aşka ve anlatmaya ...susmamalı, susamamalı gençler!

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Her yolculuk bir kendine dönüştür

mimiksiz günlerde kutluyorum seni özgürlüğüm aksak bir kent şerefine  bem beyaz  kadehim sıkılmış şairlerin bunları camlara vuruyor gül mekten çıldırıyorum oransız bir semtte oranlı bir kahve içiyorum seninle kendime geliyorum genç bir binayı griye boyamışlar halinden memnun hiç ağlamıyor göz  kırpıyorum epeydir garip şeyler oluyor bir dramın kolunu tutuyorum seviyorum diye bağırıyorum aşık değilim biliyorum kentimi terkediyorum  kapat müziği muavin  bu kentte bağ görmeden büyüdüm ben... aksak kentim ana kentim kal kapkara  memleketi biz mi kurtardık  buradan yıllarca?  özgürlüğüm her şeyim  muavin geldi mi hareket saatim?   Selma Dönmez 4 mart 2013

Ben böyle bir resimde öldüm

çiçek   çiçek ti tuval, sen suyla oynadın tüm  şiir lerimin arasında çocuk lar kar topu attı eldivenlerinde yıldızlarla alışmalı, sen  çocuk ları boya, ben uçarım dizelerin aryasında  aldırma karlara  *********** renkleri karıştırıp  hüzün leri bağlar  her darbe imlası  dünya  dillerinin kırmızı  kaç tondur yakılan yaşamlarda kim dedi ağlamadığını hey canım renklerin  bir omuza dayamıştır bazen başını bir kılıç kınından çıkıp bölmüştür  sonra tüm yaşanmışlıkları  fırça ve kalem  dilsiz kahvesi kadar dingin ve anlaşılır  şairin dili kalemi,  şiir ler elleri sözcükleri ruhlara serper dizeler bakar tuvallere aşıkane şiir  kirletmez hiç bir tablonun renklerini renkler ustaların ellerinde yaldız yaldız sarıya aşık olana dek  mor bir salkımda kaybolur mu umutlar alışmalı, ağlar renk fazlasında suluboyalar ben hint sarısı bir güne doğdum  İstanbul sensizdi resimler  vapurları kim boyamıştı böyle ustaca?  kim yıkadı  kelime leri sormadan ressama ben böyle bir resimde öldüm  İstanbul   göz yaşl